Present Perfect Continuous Tense

PRESENT PERFECT CONTINUOUS TENSE

Bu tense’in de Present Perfect Tense gibi Türkçede bir karşılığı yoktur. Present Perfect Tense ile oldukça yakındır. Geçmişte başlamış günümüze kadar devam eden eylemleri anlatırken kullanılır. Pek çok durumda ikisi de birbirinin yerine kullanılabilir. Eyleme vutgu yapmak istersek continuous kullanırız. Bir eylem bittiğinde ve siz onun sonuçlarını görebiliyorsanız continuous kullanılır. “Ever” ve “never” kullanmak istersek Present Perfect kullanırız. Ayrıca iki tense arasındaki en büyük fark Present Perfect Continuous Tense’de dinamik fiilleri kullanabiliriz, yani “ing” alabilen fiiller. Durum anlatan, veya stative(-ing almayan) fiilleri Present Perfect ile kullanabiliriz. Bir eylemin kaç kere yapıldığını, bir eylemin miktarını belirtirken Present Perfect kullanırız.

Şimdi Present Perfect Continuous Tense’in formülünü yazalım. Olumlu cümleler aşağıdaki gibi yapılır;

I--------------> have          

You----------> have

He/She/It---> has       +been+verb1(mastar)+ing

We-----------> have

They---------> have

Olumsuz cümleler aşağıdaki gibi yapılır;

I--------------> haven’t

You----------> haven’t

He/She/It---> hasn’t      +been+verb1(mastar)+ing

We-----------> haven’t

They---------> haven’t

Soru cümleleri ise aşağıdaki gibidir;

 

Have---->I

Have---->You

Has------>He/She/It     +been+verb1(mastar)+ing

Have---->We

Have---->They

Şimdi de örnekleri inceleyelim;

Shawn’s hand are greasy. He has been repairing his car. (Shawn’un elleri yağlı. Arabasını tamir ediyor.)

Jack’s car was red. Now it is blue. He has painted it. (Jack’in arabası kırmızıydı. Şimdi mavi. Onu boyadı.)

Birinci örnekte eylem tamamlanmamıştır. Aslında bitip bitmediği de önemli değildir. Çünkü burada vurgu eyleme yapılıyor. Yani önemli olan buradaki tamir etme eylemidir. Bu yüzden Present Perfect Continuous kullanılmıştır.

Diğer örnekte ise boyama eylemi bitmiştir ve sonuca vurgu yapılıyor. Bu yüzden Present Perfect kullanılmıştır.

Nina’s clothes are dirty. She has been playing in mud. (Nina’nın kıyafeti kirli. O çamurda oynuyor.) Burada eylem devam ediyor.

My computer works now. I’ve fixed it. (Bilgisayarım şimdi çalışıyor. Onu tamir ettim.) Burada eylem bitmiştir. Sonuca vurgu yapılıyor.

Bir eylemin ne kadar süre devam ettiğini de anlatırken Present Perfect Continuous kullanılır.

How long have you been watching that film? (O filmi ne zamandan beri izliyorsun?)

Sue is still studying. She has been studying all day. (Sue hala ders çalışıyor. Bütün gün ders çalıştı.) Eylem hala devam etmekte.

I’ve been swimming for an hour. (Bir saattir yüzüyorum.)

She’s been watching TV since 2 PM. (O öğleden sonra saat 2’den beri TV izliyor.)

Bitmiş bir eylemin kaç kere yapıldığını ifade etmek için Present Perfect kullanırız. Bu durumlarda Present Perfect Continuous kullanamayız.

I’ve read that book 3 times. (Bu kitabı 3 kere okudum.) Zaten continous halini Türkçe’ye çevirdiğiniz zaman anlam da komik olur ve tabi ki yanlış da olur. Bu kitabı 3 kere okuyorum gibi olur..:)

How much money have you spent so far? (Şimdiye kadar kaç para harcadın?)

She’s smoked 3 cigarettes this morning.(O bu sabah 3 sigara içti.)

They’ve played basketball 5 times this week. (Onlar bu hafta 5 kez basketbol oynadılar.)

Stative verb’ler (durum anlatan fiiller) sadece Present Perfect ile kullanılır. Present Perfect Continuous kullanılmaz.

Durum anlatan fiiller, yani Stative verb listesini aşağıdaki linkte görebilirsiniz;

http://www.perfect-english-grammar.com/support-files/stative-verbs-list.pdf

Aşağıdaki gibi pek çok durumda iki tense birbirinin yerine de kullanılır;

I’ve lived here in Istanbul for 3 years.

I’ve been living here in Istanbul for 3 years.

İki cümle de doğrudur. İkisi de Istanbul’da 3 senedir yaşıyorum anlamına gelir. Yani Istanbul’da yaşama eylemi devam etmektedir.